Tayyip Erdoğan'ın "Osmanlı" açılımı beklediğim yankıyı buldu, kamuoyunda ve dış dünyada. İsrail'den sonra, Amerikan Yahudileri'ne de çattı Başbakan. Bu hamle, topyekün bir politika değişimidir Türkiye Cumhuriyeti için, statükonun sona erip revizyonizmin başlaması anlamına gelir.
Erdoğan, eşşeği sağlam kazığa bağladığını söyledi. Dışarıda belli temaslar içerisine girmiş, onlara güveniyor olabilir, ancak madem Osmanlı ruhuyla hareket ediyor, Osmanlı'yı iyi bilip, onun yönetim kodlarından ders alması gerekir.
Osmanlı, hükümdarları dışarıya bir sefere çıkacakları zaman - ki Tayyip Erdoğan'ın bu politika değişimi modern bir sefer sayılabilir- içerideki bütün sorunları çözerdi, isyan eden eşkiya ile pazarlık edip ayanlık vermek dahil her yöntemi kullanırdı. Milli mücadeleden de örnek alabilir Başbakan; Atatürk Anadoludaki çatlak sesleri kesene kadar Yunan ordusuna karşı savunma taktiği uyguladı, Büyük Taaruz başlayana kadar Ankara' yı terk etmedi.
Kısacası, Tayyip Erdoğan'ın İsrail'e, dolasıyla Amerika'ya rest çekmesinden sonra, içerideki dinamiklerle (başta ordu olmak üzere) çatışma lüksü kalmadı. Davos dönüşü iki kere Atatürk'e atıf yapması sürpriz değil, Hurşit Tolon'un GATA' da tedavi görüntüsü altında sessiz sedasız tahliye olması da.
Bu saatten sonra Ergenekon olayında büyük bir gelişme beklemiyorum, yavaş yavaş unutulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder