
Doktor Ernesto Che Guevara.
20. yüzyılın en önemli figürlerinden biri..
Dava arkadaşı Fidel Castro ile Küba'da komünist devrimi gerçekleştirmiş ve dünya devrimcilerine ilham vermiş, nihayet Bolivya'da devrimlerini yaymaya çalışırken öldürülmüş bir dava adamı.
Fikirlerine katılmam. Ne amaçla olursa olsun silahlı mücadelede sivillerin ölümüne sebep olmuş birinin ilahlaştırılmasını da anlamam.
Yine de karizmasına ve idealistliğine saygı duyduğum Che'ye yapılan muamele karşısında isyan etmek geliyor insanın içinden.
"Hangi muameleden bahsediyorsun, ölmüş adama nasıl zulmedebilirler ki" mi diyorsunuz?
Bir bakalım o zaman 21. yüzyılda Che Guevara figürünün durumuna :
Sen ömrünü kapitalizme ve artı değer kavramına karşı mücadele ederek geçir, bu uğurda hayatını kaybet.
Ölümünden yıllar sonra komünizmi yenen kapitalist dünya, tutsun seni bir "pop-art" ikonu haline getirsin.
Çin'de 5 Dolar maaşla çalışan işçilerin 20 Sent'e malettiği, üstünde resmin olan tişört Batı ülkelerinde 20 dolara satılsın, artı değerin dibine vurulsun..
"Marka" haline gel, seni kullanarak incik-boncuktan kaleme, çantadan don atlete her türlü hediyelik eşya pazarlanıp satılsın.
Tarihte böyle bir zulüm çok az görülmüştür.
Timurlenk'in Ankara Savaşı'nda mağlup ettiği Yıldırım Bayezid'i kafes içerisinde şehir şehir dolaştırması kadar, Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran meydanında yenildikten sonra kaçan Şah İsmail'in karısıyla beraber İstanbul'a dönmesi kadar ağır bir durum bu.
Ey kapitalist dünya!
Adamı öldürdünüz madem, bırakın da bari rahat uyusun.
Akbaba olmasın.
