Açık konuşmak gerekirse, ikisinden biriyle rakı sofrasına oturmak gibi bir tercihim olsa, alkol kullanmamasına rağmen Tayyip Erdoğan' ı Deniz Baykal' a yeğlerim.
CHP, Ankara' nın o soğuk binalarının çok güzel temsil ettiği bürokrat anlayışının partisidir. Büyüme yerine tasarruf, icraat yerine tahkikat her zaman tercihleridir.
İlk bakışta Kemal Kılıçdaroğlu da tipik bir CHP milletvekili. Bürokrat kökenli, müffetişlik kariyeri yapmış.
Ancak, bu adamda bir farklılık var. Benzerlerinin aksine iş bitirici, eline aldığı konuyu sonuçlandırmadan bırakmıyor. Ciddi görüntüsünün altında, insanda sempati hisleri uyandıran bir şeytan tüyü var, Gandhi bakıyormuş gibi hissediyorum bazen onu izlerken..
Başbakanın, "İstanbul'da bir yerde bıraksak kaybolur, yolunu bulamaz" sataşmasına verdiği, "Ben İstanbul'a yolumu bulmaya gelmedim" cevabı keskin bir zeka ürünü idi.
Hitabet sanatı olarak öfkeyi kullanan 3 liderin (Erdoğan, Baykal, Bahçeli) yarattığı ortamın yerine, Osman Bölükbaşı, Süleyman Demirel, Turgut Özal gibi isimlerle şahit olup, şimdi özlemini çektiğimiz nüktedan anlayışın geri dönmesini umarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder