Arda Turan'a Galatasaray'ın 10 numaralı forması verildi ve takım kaptanlığı emanet edildi.
Olayın Aralık 2008'den itibaren kronolojik gelişimini hatırlamak gerekiyor bu noktada :
1- Lincoln'e Hertha Berlin maçında kaptanlık verildi.
2- Arda Turan bu kararı protesto etmek amacıyla " artık ikinci kaptanlığı asla takmam dedi"
3- Adnan Polat, kaptanlık konusunda huzursuz olduğu belirtilen Arda, Sabri gibi oyuncuları kastederek : "Florya'nın beş kapısı var, yönetimin kararlarına itiraz eden gider" dedi.
4- Bülent Korkmaz'ın teknik direktörlüğe getirilmesiyle Galatasaray içerisindeki yerliler ve yabancılar arasındakı gerginlik, Lincoln meselesi başta olmak üzere iyice keskinleşti.
5- Sezon kötü bir sonuçla bitti, Lincoln dönmemek üzere Brezilya'ya gitti.
6- Aziz Yıldırım, Arda Turan'a transfer teklifi yaptı.
7- Galatasaray Arda Turan'ı kaptanlığa getirip, Lincoln'ün geçen sene giydiği 10 numaralı formayı teslim etti.
Bu noktada Galatasaray yönetimi, merkezi yönetime başkaldıran unsurlara beylik, ayanlık gibi ünvanlar vererek pazarlık etmeyi seçen Osmanlı İmparatorluğu yöntemini benimsemiş görünüyor.
Aziz Yıldırım, Arda'ya transfer teklif ederek, oyuncunun üzerindeki baskıyı arttırmayı amaçlamıştı. Yıldırım'ın Galatasaray yönetiminin bu karşı hamlesinden memnun olduğunu tahmin ediyorum, 22 yaşındaki oyuncunun üzerinde çok büyük bir sorumluluk var artık..
Gelinen bu noktada bu kararın olumlu mu olumsuz mu sonuçlanacağı sorusunun cevabı Arda'ya bağlı. Üzerindeki baskıyı kaldıracak olgunluğu göstericek potansiyel var kendisinde.
Bu kadar aranılan bir oyuncu iken, maaşına yüzde yüz zam yaptırtmak yerine "kaptanlık, efsane olmak, Metin Oktay'ın forması" gibi değerlerle motive olması taraftarı mest ediyor.
Galatasaray taraftarının kendisinden beklentileri şunlar :
Her ahval ve şeraitte, gerekirse saygı duyduğu futbol abilerini kırmak pahasına, Galatasaray'ın
çıkarlarını gözetmesi..
Sempatikliği ile yerli ve yabancı oyuncular arasında köprü olması..
Lincoln gibi antipatik bulabileceği bir oyuncuya karşı "Lincoln'ü yedim, bunu da yerim" mantığıyla değil, kaptanlığın gerektiği höşgörüyle yaklaşması, kazanmaya çalışması.
Son olarak, Emre Belözoğlu ile yakınlığı taraftarı çok rahatsız ediyor. Bu yakınlığı en azından kamuoyunun gözüne sokmaması gerekiyor artık Galatasaray kaptanının.