18 Mart 2009 Çarşamba

Başkan Erdoğan



Türkiye'de oy verme kriteri her zaman lider odaklı olmuştur, tamam.


Recep Tayyip Erdoğan popülarite açısından siyaseten rakipsiz, evet.


Davos çıkışı sonrası oluşan sempatiyi oya çevirmekte ustalık gösteriyor, ona da peki..


Yine de tüm bunlar, yerel seçimler öncesi yaşanan, Tayyip Erdoğan odaklı "Tek Adam" şovunu açıklamaya yetmiyor.


Melih Gökçek hariç, ağzını açıp konuşabilen belediye başkan adayı kalmadı AKP'de.

Kadir Topbaş en son muavin koltuğunda görüntülendi, daha sonra kendisinden haber alınamadı.

CHP adayı Kemal Kılıçdaroğlu, polemikleri direkt Tayyip Erdoğan'la yapmak durumunda..

Mitinglerde bakanlar, ellerinde mikrofon, "Dik duruşlu lider" diye çığırtkanlık yapıyor Başbakan için..


Tüm bunlar, sıradan bir yerel seçim propagandasından fazla. Başkanlık sistemi planının yürürlüğe konulduğunu gösteriyor.

Kimine göre üç, kimine göre beş sene sonra Abdullah Gül'ün görev süresi bitiyor ve cumhurbaşkanını halk seçecek..

Seçilmiş bir cumhurbaşkanının bu günkü yetkileriyle kısıtlanabilmesi, eşyanın tabiatına aykırı..


Tahminim odur ki Tayyip Erdoğan'ın gönlünde yatan aslan, Türkiye'nin seçilmiş padişahı olmak.


Kokusu da yakında çıkar..


Belki yarın, belki yarından yakın..


Share/Save/Bookmark

Hiç yorum yok: