25 Mayıs 2009 Pazartesi

Abdurrahman Çelebi



Mustafa Denizli, şanslı mıdır efsunlu mu bilemem. Bence Denizli için kullanılacak doğru tabir kumarbaz olmalıdır. Mustafa Hoca risk almayı çok seviyor, bu riskler tuttuğu zaman da şans faktörü öne çıkıyor.


Galatasaray ve Fenerbahçe bu sezon aynı dertten muzdarip, o yüzden de paralel bir sezon geçirdiler.

Bu durumun bugünkü Beşiktaş - Galatasaray maçına etkisi şu oldu :
Her iki takımın da 70. dakikada fizik gücü olarak bittiğini hesap eden Denizli, tıpkı İnönü'deki Fenerbahçe maçında düşündüğü gibi 70'e kadar rakibini yorup, maçı sonlarda kazanmak yoluna gitti.


Bu hesap Fenerbahçe maçında tutmamıştı çünkü Güiza Beşiktaş'ın kapanırken verdiği fırsatları değerlendirmişti, Baros ise bugünkü fırsatları değerlendiremedi. (Bütün sezon durum tam tersiydi: Güiza saç baş yoldururken, Baros takımını sırtlıyordu)


Bunun yanı sıra Galatasaray iyi oynarken gelen absürd Beşiktaş golleri ile iş bitti. Kısacası, Mustafa Hoca Fenerbahçe maçında tutmayan taktiği Galatasaray maçında da uygulayarak kumar oynadı ve kazandı.

İsteyen Denizli şansı diyebilir.
Gerçek şu ki; Beşiktaş "koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler" sözünü hatırlatan bir şekilde, vasat futbol ve yürekten mücadele ile şampiyon oldu.
Tebrik etmek gerekir.


Galatasaray da bu maçı şanssızlığa bağlayacağına, bu kadar kaliteli bir kadronun nasıl bu hallere düştüğünü analiz etmelidir.


Hoca meselesini zaten malum, (Hikmet Karaman gelseydi Skibbe veya Bülent Korkmaz'ın yerine, Galatasaray şampiyondu bugün) üstüne üstlük sezonun büyük bölümünde devşirme stoperle oynamak, Baros'un alternatifsizliği (bu adamın kötü oynama hakkı yok mudur) takımın yeniçeri ocağına dönmesi gibi olaylar yaşanmasının hesabını futbol şubesi vermelidir.

Sakatların durumunun hesabını sağlık kuruluna destek olan başkan Adnan Polat vermelidir.

Özet mi istiyorsunuz konuyla ilgili?

Buyrun Galatasaray'ın Beşiktaş derbisindeki yedek kulübesi :

Aykut Erçetin, Murat Akça, Uğur Uçar, Volkan Yaman, Mehmet Güven, Aydın Yılmaz, Yaser Yıldız

Share/Save/Bookmark

3 yorum:

Empyrium dedi ki...

2008-2009 sezonu belkide son 20 yılın en kötü sezonu diyebiliriz.Oynanan futbol birşeye benzemiyordu.Şampiyon olan/olacak takım sezon başında söylense kahkaha atılırdı herhalde.
Kötü yönetilmek ile daha az kötü yönetilmenin, farkıdır bu sene.

Saygılar.

erdersson dedi ki...

o şans denen şey nedense mustafa denizlinin takımlarında avrupa maçlarında yanına uğramıyor.1989 daki gs ile yarı finalden sonra(derwalin etkisi ile) avrupada bir çeyrek final dahi görmemiştir.hatta fenerle ş.liginde sıfır puan almıştır.vede bu kadar çok övülen bir hoca ş.ligi tarihinde sadece birkez boy gösterebilmiştir.mustafa denizli için kısaca edirnenin sınırları içindeki bir teknik adam diyebiliriz.

SINO dedi ki...

Her ikiniz de haklısınız. Bunun sebebi de Mustafa Denizli'nin belli bir oyun sistemi olmamasıdır bence, Denizli'nin takımları maçı bireysel yeteneklere dayalı olarak "bir şekilde" kazanır.

Avrupa'da bu sistem tutmuyor maaelesef