3 Kasım 2009 Salı

Yaralı Aslan



Spor kamuoyu Ercan Saatçi ve Metin Özülkü’nün Fenerbahçe TV’de yayınlanan bir programın çekimleri esnasında ettiği küfürlerin ayukka çıkması ile çalkalanıyor.

Malum konuşmanın, küfür konusundan müşteki olduğunu iddia eden Aziz Yıldırım yönetimindeki Fenerbahçe TV’de cereyan etmesi, hoş bir “tesadüf” olmuştur.

Ercan Saatçi’nin “özür yazısı” ile Fenerbahçe Spor Kulubü’nün konu ile ilgili basın açıklaması, konunun vahametini geçiştirmeye yönelik eylemler olarak göze çarpıyor.

Günümüz Türkiyesinde başı her sıkışanın, her gündem değiştirmek isteyenin sığındığı tek bir kale var : “Mağduriyet”

Fenerbahçe tarafından resmi sitede dillendirilen iddiaya göre, daha önce Fenerbahçe taraftarının arasına karışarak küfür eden, sahaya yabancı madde atan, Fenerbahçe yönetimini istifaya davet eden (Fenerbahçe yöneticilerinin beyanıdır), Diyarbakırspor taraftarının arasına karışıp Fenerbahçe futbol takımını taşlayan Galatasaray taraftarı (bu da Diyarbakırspor Başkanı’nın beyanıdır), şimdi de espiyonaj yeteneklerini had safhaya ulaştırarak FB TV’ye de sızmıştır ve bu kaydı yayınlatmışlardır.

Eskiler ne güzel söylemiş : ”Zarfa değil mazrufa bak”.

Bu kayıdın nasıl yayıldığının ne önemi var?

Kameralar, kameramanlar, mikrofonlar ve yönetmenin olduğu bir ortamda yapılan bir konuşmanın, “mahremiyet” sınırları dahilinde olduğu iddiası ile tuvalete saklanmış gizli bir kamera varmışçasına mağduriyet çığlıkları atmak da neyin nesi?

Korkarım ki yakın bir gelecekte; Rüştü Rençber’in tesislerde dövülmesi, Feridun Niğdelioğlu, Engin Verel vs. gibi gazetecilerin darp edilme olaylarının Galatasaraylılar tarafından gerçekleştirilmiş olduğu söylenecektir.

Fenerbahçe Spor Kulübü, soğuk savaş döneminin diktatöryalarında görülen böylesi kara propaganda, dezenformasyon, yaşanan her olumsuzluğu “düşman” a bağlamak gibi ilkel davranış biçimlerini uygulamaktan vazgeçmelidir.

Fenerbahçe Kulübü, böylesi ağır bir küfür olayını, kayıtsız ve şartsız lanetlemelidir.

Bu olaya tepki göstermesi gereken bir diğer grup da yazı ahlakına, meslek etiğine sahip yazılı ve görsel medya mensuplarıdır. Türk basının amiral gemisi olan Hürriyet Gazetesi bünyesinde de bu meselesinin büyük rahatsızlık yarattığından şüphem yok.

Bu yaşananların lige de etkisi olacaktır :

Fenerbahçe maçındaki mücadeleden uzak futboluyla Kadıköy deplasman galibiyetine hasret taraftarını küstüren, Baros ve Keita gibi yeri doldurulmaz isimlerini önemli bir süre için kaybeden Galatasaray Futbol Takımı, bu hafta alınan sonuçlardan sonra puan farkının üçe düşmesiyle yaralarını sarmaya başladı.

Bu küfür meselesi de camiada bir birlik duygusu uyandırarak, reaksiyondan kaynaklanan bir sinerji yarattı.
Çok sevdiği “Yaralı Aslan” motivasyonunu yakalamak, Galatasaray için şampiyonluk mücadelesinde önemli bir psikolojik avantaj sağlayacaktır.
Share/Save/Bookmark

Hiç yorum yok: