28 Eylül 2009 Pazartesi

Ne bu şiddet bu celal?



Bu akşam puan kaybından çok, Galatasaray taraftarının maçın son 20 dakikasındaki ruh haline içerledim.

Tribün oyundan koptu, kapalının büyük bir çoğunlugu stres içerisinde başta Sabri ve Mehmet Topal olmak üzere, önüne gelene sövüp saymaya başladı.

Maçtan sonra ise eski açıktakiler, Eskişehir taraftarının uzerine doğru hücum etti.

Ne oluyoruz arkadaşlar?

7 haftada 19 puan inanılmaz derecede iyi bir sonuçtur.

Anormal olan Eskişehirspor karşısında puan kaybı yaşamak değildir.

Asıl anormal olan; Fenerbahçe'nin oynadığı durgun futbola karşın 7'de 7 yapmış olmasıdır.

Yine de, bu durumun Galatasaray taraftarı üzerinde bu kadar stres yaratmış olacağını tahmin etmezdim.

Oynanan futbola veteknik heyete daha büyük bir güven duyulacağını düşünmüştüm.

Benzeri bir stres durumu Fenerbahçe taraftarında da var.

Kazım'a gösterilen, Güiza'ya da ilk fırsatta gösterilecek olan tepki söz konusu stresin işareti.
Fenerbahçe taraftarının en azından kötü gözüken bir futbol oynanması, Avrupa'da kendi sahalarında yenilgi alınması gibi elle tutulur gerekçeleri var sinirlenmek için.

Bu sezon, iki ezeli rakibin şampiyonluk mücadelesi vereceği ortada, bol bol psikolojik savaş metodları da kullanilacak.

Sinirleri sağlam olan taraf da bu mücadeleden galip çıkacak.

Galatasaray taraftarı bu noktada hiç de iyi bir sınav vermedi.

Sinir ve stres duygularıyla gidilen Kadıköy deplasmanlarının nasıl sonuç verdiğini de hepimiz biliyoruz.

Tek tesellim bahsettiğim ruh halinin, şimdilik takıma yansımamış olması..

Galatasaray taraftarı silkenelip kendine gelmeyecekse, tüm stresini Sturm Graz maçında kussun, ceza alalım ve Kadıköy öncesi Dinamo Bükreş maçını seyircisiz oynayalım.

İnanın daha sağlıklı olur..
Share/Save/Bookmark

4 yorum:

Gökçe dedi ki...

Sevgili Sino,

DUrgun Fenerbahce ile tempolu Galatasaray'in gol pozisyonlarini bir karsilastiriver bakalim ne cikacak ortaya.

Saygilar...

morientes dedi ki...

Kapalı tribünle ilgili söylediklerin bence bu maçın son 20 dk'sı için değil bu sezonun tamamı için geçerli. Bu sezon inanılmaz bir durgunluk var kapalıda. Eski açığın gerginliğine gelecek olursak, ben de bu tribünde olan bir kişi olarak şunu diyebilirim ki, tribünde son atağa kadar maçı alacağımıza dair bir inanç vardı. Hakem düdüğü çaldığı anda bu umudun bir anda tükenmesi ve eskişehir taraftarının galip gelmişçesine sevinmesi sanırım biraz sinirleri bozdu. Onun dışında eski açık olarak iyi bir destek verdiğimizi düşünmekteyim.

SK dedi ki...

Sevgili Gokce

Gol pozisyonlarini tek maclik karsilastirmak ne kadar mantikli olabilir ki? sonucda gs oynadigi maclarda 3 kusur gol ortalamasi ile oynuyor ve Turkiye liginin en fazla gol atan takimi. Gs'nin zor mac oynamadigi soyleniyor(Antep,Kayseri,Besiktas,Pana maclari kolay ise diyecek bir seyim yok) Yunanistan lig liderine 3 gol atip 7 tanede pozisyona giren bir takimdan soz ediyoruz.

kerem dedi ki...

Eskişehir maçındaki stres ve gerginliğin sebebi direk oynanan futbol ile alakalıydı
İster 7 haftada 21 topla ister 19. Kimse Eskişehir ile samiyende 1-1 berabere kalacaz diye strese girmedi, hatta bu beraberlik uefa maçı öncesi iyi bir uyarı bile oldu.
Bu sezon ayağa nasıl oynanırı gösteren galatasaray son 20 dk tüm atakları servetle top şişirerek kullanırsa bu gariplik tribüne illa ki yansır.
Sonuç olarak maç sonu tribünler takımını "yine" alkışladı ve
perşembe günü "yine" güzel bir gün olacak.