
Bu akşam puan kaybından çok, Galatasaray taraftarının maçın son 20 dakikasındaki ruh haline içerledim.
Tribün oyundan koptu, kapalının büyük bir çoğunlugu stres içerisinde başta Sabri ve Mehmet Topal olmak üzere, önüne gelene sövüp saymaya başladı.
Maçtan sonra ise eski açıktakiler, Eskişehir taraftarının uzerine doğru hücum etti.
Ne oluyoruz arkadaşlar?
7 haftada 19 puan inanılmaz derecede iyi bir sonuçtur.
Anormal olan Eskişehirspor karşısında puan kaybı yaşamak değildir.
Asıl anormal olan; Fenerbahçe'nin oynadığı durgun futbola karşın 7'de 7 yapmış olmasıdır.
Yine de, bu durumun Galatasaray taraftarı üzerinde bu kadar stres yaratmış olacağını tahmin etmezdim.
Oynanan futbola veteknik heyete daha büyük bir güven duyulacağını düşünmüştüm.
Benzeri bir stres durumu Fenerbahçe taraftarında da var.
Kazım'a gösterilen, Güiza'ya da ilk fırsatta gösterilecek olan tepki söz konusu stresin işareti.
Fenerbahçe taraftarının en azından kötü gözüken bir futbol oynanması, Avrupa'da kendi sahalarında yenilgi alınması gibi elle tutulur gerekçeleri var sinirlenmek için.
Bu sezon, iki ezeli rakibin şampiyonluk mücadelesi vereceği ortada, bol bol psikolojik savaş metodları da kullanilacak.
Sinirleri sağlam olan taraf da bu mücadeleden galip çıkacak.
Galatasaray taraftarı bu noktada hiç de iyi bir sınav vermedi.
Sinir ve stres duygularıyla gidilen Kadıköy deplasmanlarının nasıl sonuç verdiğini de hepimiz biliyoruz.
Tek tesellim bahsettiğim ruh halinin, şimdilik takıma yansımamış olması..
Galatasaray taraftarı silkenelip kendine gelmeyecekse, tüm stresini Sturm Graz maçında kussun, ceza alalım ve Kadıköy öncesi Dinamo Bükreş maçını seyircisiz oynayalım.
İnanın daha sağlıklı olur..
