Bugün İstanbul'un fethinin 556. yıldönümü.
29 Mayıs İslami kesimde fetih şenlikleri adı altında coşkuyla kutlanacak, Fatih Sultan Mehmet anılacaktır.
Fatih Sultan Mehmet, Türk tarihinin en önemli dehalarından biridir.
23 yaşında İstanbul'u fethetmiştir. O yaşında da " Hector'un öcünü aldım" diyecek kadar tarih bilincine sahip bir aydındır.
Felsefe, sanat, edebiyat, tarih ve yabacı diller konusunda müthiş bir birikimi vardır, bunun yanı sıra çok büyük bir askerdir.
Osmanlı'yı büyükçe bir beylik devletinden, dünyanın en hassas noktalarına hükmeden İmparatorluk seviyesine yükseltmiştir.
Büyük bir siyaset dehası da olduğu için bu devletin başında kendi hanedanının kayıtsız şartsız kalmasını garanti altına almıştır.
Ta ki 360 yıl sonra başka bir deha çıkıp, bu hükümdarlığa son verene kadar..
Batı dünyasının doğu dünyasını püskürtme süreci, Fatih'in Roma şehrini fethedip kendisini " Doğu ve Batı Roma Kayzer'i" ilan etmesi engellendiği (zehirlenip öldürülmüştür) zaman başlamış ve hala sürmektedir.
En çarpıcı merak konularımdan biri ; Türkiye'de Fatih'e neden sadece dini hassasiyetleri yüksek kişilerin hakettiği değeri verdiğidir.
Amaçlarının Mustafa Kemal Atatürk'ün karşısına onun seviyesinde bir dehayı alternatif olarak koymak olduğunu düşünüyorum.
Fatih'in yaşadığı çağın şartlarına göre din konusunda çok açık görüşlü olduğu ortada.
Bellini'ye resmini yaptıracak kadar.
Annesinden dolayı Hristiyan olduğu veya İslam dini ile Hristiyanlığı Roma İmparatoru sıfatı ile birleştirme planları yaptığı dedikoduları da mevcut.
Bu şartlar altında ülkedeki İslami cemaatin bayrağı konumunda olması absürd kaçıyor.
Keşke gri tonları da görebilsek.
Mesela "laiklik" hassasiyeti olan kesim Fatih Sultan Mehmet'in aydın yönüne sahip çıksa,
"dini" hassasiyeti yüksek olan kesim de Mustafa Kemal'in Batı emperyalizminin "mabedine namahrem eli değmesini" engelleyen bir Gazi olduğunun farkına varsa güzel olmaz mıydı?
"dini" hassasiyeti yüksek olan kesim de Mustafa Kemal'in Batı emperyalizminin "mabedine namahrem eli değmesini" engelleyen bir Gazi olduğunun farkına varsa güzel olmaz mıydı?
Tarihimizdeki önemli şahsiyetlerden, onların başarılarından herkesin feyz alacağı noktalar var. Kişileri, kurumları, olayları sadece işimize geldiği açıdan değerlendirip her konuda fanatik futbol taraftarları gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz.